DURUM ANALİZLERİ - 21
ADLİ TATİL
Lise yıllarında hayalini kurduğum Hukuk eğitimine 1985 yılında başlayıp, çok güzel anılar ve dostluklar biriktirerek bitirdikten sonra, önce Avukatlık stajını tamamlayıp aslında o tarihlerde çok da hevesli olmadığım Hakim ve Savcılık sınavına girerek Temmuz 1991 yılında başladığım meslek hayatımda 32. Yıla girmiş bulunuyorum.
Bugün Adli Tatilin ilk günü, bilmeyenler için kısaca bahsedeyim. Her yıl 20 Temmuz - 1 Eylül arasında uygulanan, Hakim ve Savcıların yıllık izinleri yerine geçen, nöbetçi mahkemeler hariç diğerlerinde iş ve işlemlerin tutuklu dosyalar dışında duruşmaların yapılmadığı, Savcılıklarda ise işlemlerin aynen devam eden bir dönemdir.
Cumhuriyetin Kurulduğu yıllardan bugüne Yargı ve Yargı kararları hep gündem de olmuş, kimimiz adaleti eleştirirken kimimiz savunmuşuzdur. İstiklal Mahkemeleri, Adnan Menderes ve bakanların , Deniz Gezmiş ve Arkadaşlarının idamı. 12 Eylül ve sonrası yapılan yargılamalar ve idam karaları. 28 Şubat süreci ve yargıyı dizayn etme çabaları, Ergenekon, Balyoz ve Casusluk gibi asrın kumpas davaları. En son da 15 Temmuz darbe girişimi davaları.
Mesleğine aşık bir hukukçu olarak şunu söyleyebilirim ki, Yargı bu saydığım dönem ve süreçlerde büyük sorumluluk altına girmiş ve eleştirilerin hedefi haline gelmiştir. Bu topraklarda yetişen ve bu ülkenin çocukları olan bizler, çok zor şartlarda ve çok önemli sorumluluk alarak görevimizi yerine getirmeye çalışıyoruz. Yargı, Hakimiyle, Savcısıyla, Avukatıyla, Personeliyle inanın elinden geleni yapıyor. İş yükü, geçmiş ile kıyaslanamayacak düzeyde artmış vaziyette.
Yargı kararları içinde yanlış olanlar ya da eleştiri konusu yapılanlar elbette olacak. Bunların düzeltilmesi içinde üst mahkemeler, gereken çabayı gösteriyor. Mükemmeli yakalamak hepimizin arzu ve isteğidir. Güçlü bir Devlet olmanın yolu da bütün kurumların önce kendi içinde sonra da kurumlar arası ahenk ve uyum içinde çalışmasından geçiyor.Bu çerçeve de önemli bir güç olan basın ve medya da adli olayları haber yaparken son derece dikkatli davranmalı ve sorumluluk içinde hareket etmelidir zira kamu oyunu aydınlatma onların görevidir.
Herkesin bir gün mutlaka Adalete muhtaç olacağı unutulmamalı, toplum vicdanını koruyacak, adil ve doğru kararların verileceği, tarafsız ve bağımsız görev yapacağımız yeni Adli Yılda buluşmak üzere...
Son olarak şunu ifade etmek isterim ki ;meslek hayatım boyunca Mahmut Oltan Sungurlu ile başlayıp mevcut Bakan Bekir Bozdağ ile devam eden süreçte ;en çok saygı duyduğum ve sevdiğim bakan, Cemil Çiçek olmuştur. Görev yaptığı süreçte, bana göre yargıya yaptığı hizmet ve Hakim Savcıya verdiği değer ve destek asla unutulmayacaktır. Kendisini saygıyla selamlıyorum.